insanların ne düşündüğünü umursamamak

insanların ne düşündüğünü umursamamak

Hiç sahip olduğun tuhaf bir hobi hakkında insanlara yalan söyledin mi?

Veya iş durumun, kilon hakkında?

Veya kendini başarısız olacağını bildiğin bir duruma

sokmaktan kaçındın mı?

Neden bunu yaptın?

Kısaca- "utangaçtın"

Utangaçlık diğer insanların sizin hakkındaki düşüncelerini

kontrol etme isteğinin bir sonucudur.

Sonuç olarak insanlara oyuncak ayı topladığın

modası geçmiş hobini göstermek yerine,

"İnsanların benim bir embesil olduğumu düşünmesini istemiyorum." dedin

ve böyle bir hobin yokmuş gibi davrandın.

Aynı süreç hobilerde de işler.

Tıpkı yaptığımız hatalar,

zayıf olduğumuz alanlar

ve toplumun bizi reddedebileceği alanlarda olduğu gibi.

İnsanların bizim hakkımızda bilmesini istemediğimiz şeyleri saklarız.

Diğer insanlar nasıl olmamızı istiyorsa ona uyarız.

Ancak cevap bu olmamalı,

çünkü daha iyi bir düşünce biçimi var.

Başka insanların düşüncelerine odaklanmak

ve düşünüyor olabilecekleri şeyler yüzünden çekinmek yerine

kendi değerlerine göre yaşayıp yaşamayacağına odaklan.

Örneğin, oyuncak ayı koleksiyonun varsa,

kesinlikle onun senin için bir kıymeti vardır.

Belki geçmişe duyulan özlem veya belki de sadece 20 yıl önce babaannenin

sana verdiği bir oyuncak ayıyla başlayan bir garipliktir.

Öyle veya böyle, eğer kendi düşüncelerine değer veriyorsan

kim ne düşünürse düşünsün

koleksiyonunu saklamaya çalışmazsın.

Veya belki çıkma teklifi etmeyi düşündüğün bir aşkın vardır.

Diğer insanların senin hakkındaki düşüncelerine odaklanmak

seni aniden durdurabilir.

Ya diğer insanlar reddedildiğinin

farkına varıp sana gülerse?

Peki ya böyle yapmak yerine,

rahatsız edici olsa bile dürüst olmak veya

cesurca şeyler yapmak gibi kendi değerlerine odaklansan nasıl olurdu?

Aşkına çıkma teklifi edebilirdin.

Belki çıkardınız, belki çıkmazdınız.

Ama öyle ya da böyle, kendi değerlerine göre davranmış olurdun

ve başkalarının söylediği veya yaptığı şeyler seni ilgilendirmezdi,

kendinle gurur duyabilirdin.

Mesele şu ki,

kendi değerlerine göre davranmaya odaklandığın zaman,

asla utangaç hissetmezsin.

Yürüyen merdivende düşmenin,

işten kovulmanın, dayak yemenin

veya sevdiğiniz kişi tarafından reddedilmenin bir önemi kalmaz-

bunların hiçbiri hoş şeyler değildir.

Ama bunlardan utanarak,

iki kez yanlış yapmanızın bir anlamı yok.

Kendi değerlerine göre yaşama girişimlerinizin

hepsi önemli,

yani sorumluluk alın, rotanızı düzeltin ve yola devam edin.

Ve sizi utandıran kişisel özellikleriniz varsa

-görünüşün, kilon, yaşın gibi-

bu tip şeyleri kontrol edemezsin

ve kontrol edemediğin değerlerine göre de yaşayamazsın.

Kendinle ilgili sevmediğin şeyler olsa bile,

kabullen onu.

Kendini olduğun gibi kabul ettiğin zaman,

anında rahatlamış hissedeceksin.

Bu kendini olduğu gibi kabul etme adına

kendiniz geliştirmekten vazgeçmeniz için bir bahane değil.

Bazı şeyler utangaçlık anlarına değer,

çünkü onlar bize

kendi değerlerimize göre yaşamadığımızı hatırlatır.

Belki kilo aldığımız durumlarda,

bir utangaçlık anı

sağlıklı bir yaşam biçimine dönmenize yardımcı olabilir

ya da ne iş yaptığınızı söylemekten utanmanız,

eğer sizi hayallerinizdeki işe sürüklüyorsa

utanmanıza değebilir.

Olay değerlerinize uygun yaşamak için

onlara açık olmakta.

Diğer insanların sizin hakkındaki düşüncelerinin

arka plana gitmesine izin verin.

Bu iğrenç bencil biri olup

diğer insanları tamamen görmezden geleceğiniz anlamına gelmiyor.

Örneğin, değerlerinizden biri kibar olmaksa

ve diğer insanların duygularını incittiğine dair

dönütler alıyorsan,

muhtemelen bir değişiklik yapmalısın.

Ama dünyadaki 7 milyar insanın

7 milyar farklı düşüncesi olduğunu unutma -

Hepsini memnun edemezsin.

Diğer insanlardan eleştiriler aldığında,

herkesi memnun edecek şeyi yapmaktansa,

doğru şeyi yapmaya odaklan.

Kısaca, herkes tarafından onaylanmaya çalışmayı bırak.

Yabancıların düşüncelerini kontrol etmeye çalışmayı bırak.

Onun yerine, değerlerini bul ve onlara göre yaşa.

Çevrene karşı kayıtsız olarak

her zaman kendin ol.

Hatalar yap, rezil ol, sana gülsünler-

kaybedecek bir şeyin yok

ve doğru olan şeyi yapmaya çalıştığın sürece

bunun hakkında kötü hissetmen için bir sebep yok.

Hatalarını, garipliklerini,

modası geçmiş davranışlarını kabullen ve özgürsün.